Yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Temmuz 2017 Salı

ARTNET KARIŞTIRMA FIRÇASI İNCELEME


Merhabaa! Yine uzun bir ara verdim ama bu sefer cidden aklıma koydum temmuz ağustos boyunca daha fazla yazı koyacağım. Aslında bu uzun sürede yazmak istediğim bir sürü ürün oluştu. Kafamda ufak taslaklarını da çıkardım. Ama dün bir ürün aldım. Bugün paketi açtım, biraz kullandım ve dedim ki bunun yazısı hemen yazılmalı. Çok sevdiğim ürünleri bile enine boyuna düşünmeden, inceleye inceleye kullanmadan yazmıyorum. Yani anlayacağınız üzere bu ürün BERBAT! Normalde giriş yazılarım kısa olur sonra olaya girerim ve vakti olmayanları en aşağıdaki puanlama kısmına yönlendiririm. Bu böyle olmadı zaten kısa bir yazı olacak, yine de isteyenler direk puanlama kısmına geçebilirler.

Öncelilkle bu ürünü Gratis'ten aldığımı belirteyim. Watsonslarda var mı bilmiyorum. Özellikle benim gibi fırça yıkamaya üşenen bir insansanız karıştırma fırçası birden fazla sahip olunulması gereken bir fırça. Hal böyle olunca fırça arayışındayım. İlk başta sadece Nascita vardı, sonra Balm'ın iki uçlusunu aldım, sonra RT'nin ikili setini. Dedim bir tane daha genişçe bir şey olursa tamamdır. Bakındım fırça reyonuna. Çok gariptir işlevselliğine rağmen en az bulunan fırça tipi bu. Neyse bu markayı gördüm. Tipi oldukça uygun gözüküyordu. Bir fırçaya göre normal fiyatı çok ucuz da sayılmaz. 12-15 tl arası bir şeydi. İndirimde 7,5 tl ye geliyordu. Dedim orta seviye bir fırçadır herhalde. Çok bir beklentim yoktu. Kıl dökeceğini düşünüyordum. Aldım eve geldim. Açtım paketini. Kolay açılır bir ambalajı var hatta paketin içinden böyle şeffaf bir poşet içinde çıkıyor. Açtım. Kılları sentetik. Sapı falan öyle normal. Dedim ya beklentim yoktu çok, karıştırsın yeter arada. Rengi dağıtmak için kullanacaktım sadece. Sonra bir sürdüm. Aman Allahım! Sanki kılları demir tel! Öyle sert. Duvar boya fırçası gibi. Hani sert olur hafif uygularsın. Bu öyle de değil. Kullanılabilirliği sıfır. Hal böyle olunca kıl döküyor mu, yıkanınca yıpranıyor mu, farı güzel dağıtıyor mu gibi soruları sormanın bir anlamı kalmıyor. Ancak acaba kullandıkça yumuşar mı diye elimin üzerine bir şey sürermişcesine biraz sürttüm, hemen bir kıl tanesi kendini bıraktı fırçanın arasında.  En yumuşak fırça olması gereken karıştırma fırçası böyle olan bir markanın diğer fırçalarının da oldukça kötü olacağını düşünüyorum. Yani kısacası bu markadan uzak durun!


Arkasında utanmadan şunu yazmışlar: A blending brush that is perfect for effortlessly blending. (Göz farlarını uğraştırmadan dağıtmak için mükemmel olan karıştırma fırçası.) Aman ne mükemmel!



Fiyat: 8/10 (indirimde 7.5 tl)
Fiyat/Performans: 0/10
Sıkıntısı: Çok sert olması, kullandığım az zamanda bile kıl dökmesi(ilk bir dakika içinde)
Tavsiye Eder Miyim: Eğer göz kapaklarınızda derin yaralar açmak gibi bir niyetiniz yoksa, ASLA ALMAYIN, ALDIRTMAYIN.

NOT: Yazımı yayınlamadan önce biraz internette araştırma yapmak istedim. Birkaç blogger da benim gibi sert kıllarından dert yanmış. Aynı zamanda zor temizleniyor ve temizlenince açılma yapıyormuş. Garibime giden ise şu oldu: Memnun olmayan bir blog yazısında bunu Görkem Karman'ın önerdiğini ve Mac 217'ye muadil gösterdiğini söylemiş. Neden önermiş anlam veremedim. Belki de yapısı eskiden iyiydi ama şimdi gerçekten kullanılamayacak kadar kötü!

 

Bu fırça da hayal kırıklığına uğrattıktan sonra drugstore'lardan alabileceğim alternatif sayısı gittikçe azalıyor. Böyle giderse ya AliExpress'ten söylemeyi deneyeceğim, Morphe'ninkiler de gözüme hoş görünüyor ama getirten birilerini bulmak gerek ya da paraya kıyıp Mac 217'nin kendisini alacağım. Sizin kullandığınız uygun fiyatlı karıştırma fırçaları hangileri?


Beni aynı zamanda instagramdan da takip ederseniz çok sevinirim. -> nealsamweb

5 Haziran 2017 Pazartesi

Wet N Wild E738 Comfort Zone Far Paleti Yorum

E738

Merhaba! Bugün sizlere Wet N Wild'ın Comfort Zone Far paletini tanıtacağım. Eğer vaktiniz yoksa en aşağıdaki puanlama kısmıma da bakabilirsiniz.

Normalde önce ürünü inceler sonra yorumumu yapardım. Bu sefer bir farklılık yapacağım. BU PALETİ ALIN ALDIRIN :) Gerçekten bence her kuruşunu hak ediyor. Üstelik ucuz ve indirimdeyse de tadından yenmiyor. Şimdi incelemeye başlayalım.

Wet N Wild markası ülkemizde Gratis'lerde satılıyor. Bu yüzden erişimimiz oldukça rahat. Aynı zamanda bence Gratis içindeki markalardan en ucuzu ya da ucuzlarından biri Wet N Wild.

Far paletleri genelde daha küçük üçlü şekilde oluyor bu markanın ve benim bildiğim kadarıyla içinde en çok renk barındıran paleti de bu. Açıkcası herkes gibi ben de bu değişkenli rengini çok merak ettiğim için fark paletlerine merak salınca almıştım. İnternette de biraz ünlü kendisi. İndirimsiz sanırım 20 lira gibi bir fiyata aldım. Şuan tam ne kadar bilmiyorum ama hala o civarlardadır. Ben kışın ekim kasım gibi almıştım çünkü. Peki neden bu kadar seviyorum bu paleti?

Öncelikle pigmentasyonu çok iyi. Hiç beklememişitm bu kadarını. Tek katta bile renk kendini çok iyi belli ediyor. Bu güzellik bu fiyatta bir bedelle geliyor: tozutma. Gerçekten çok tozutuyor. Simli olduğu içinde göz altlarına yapışıyor. Ancak çok dikkatli ve yavaş davranırsanız temiz bir sonuç elde edebilirsiniz. Bence o yüzden ne olur ne olmaz önce göz sonra ten makyajınızı yapın bu paleti kullanıyorsanız.



E738


Farların üzerinde ise yeni başlayanlar için nerelere sürülmesi gerektiği yazıyor. Hatta paletin altında da bir göz resmi var gösteren. Ancak tabi ki de buna bağlı kalmak zorunda değilsiniz. Birazdan anlatacağım üzere ben kalmadım. Diğer bir eksisi renklerin isimler yok o yüzden nasıl anlatsam diye düşündüm. O yüzden yukarıdaki resimde sol sütundakilere 1, sağ sütundakilere de 2 diyeceğim. Tabi bu bir kullanım eksisi değil. Sadece bana biraz zorluk.



Diğer bir büyük artısı: gramajı. Oldukça fazla far var her kutucukta. Hem geniş bir dikdörtgen şeklinde hem de derinliği az değil. Çünkü ben daha dibini göremedim ki bir rengini nerdeyse her göz makyajımda kullandım.

Kalıcılık olarak ise şunu diyebilirim koyu renklerin bir tık daha fazla bence ama genel olarak aynılar. Browbone 2 yi sabah sürüp çıktığımda akşam %60'ı kalmış oluyor. Muhteşem kalıcı değil ancak yeterli.


Ürünün paketi normal. Kapağı iyi kapanıyor. Çoğu far paletlerinin aksine kapağı şeffaf, içerisi gözüküyor. E dolayısıyla aynası yok. Ancak tozuttuğu için aynasının olmaması iyi bir şey. Sürekli kirlenirdi ve rahat göremezdik kendimizi.



Peki en çok hangi rengi kullandım? Kesinlikle Browbone 2. Tam bir sevdalısı oldum. Ne renk makyaj yaparsam yapayım göz kapağımın iç yarısına bu rengi sürüyorum. Dış yarısına istediğim rengi sürüp geçişi sağlıyorum. Öyle güzel öyle aydınlık bir renk ki. Beyaz mı desem gümüş mü? şampanya rengi de denebilir. Normalde açık renklerin pigmentasyonunda sıkıntı olur. Mesela o çok sevdiğim sleek paletlerinde de açık renkler ne yazık ki diğerleri kadar iyi pigmentasyona sahip değiller. Ancak bu Browbone 2'de asla böyle bir olay yok. Daha önce anlatmıştım, eskiden mat insanıydım simden nefret ederdim. İşte bu renk beni simli farlara ısındırdı. Aynı zamanda sadece aydınlatıcı olarak da kullanabilirsiniz, ben kaş kemiğinde simli yerine mat sevsem de göz pınarına bir dokunuş bile ayrı bir hava katacaktır. Bazen simli farlarım göz kapağımda çok koyu durduysa hafif rengi kırmak için de kullanıyorum. Ancak bu renk için ten rengi de önemli elbette. Eğer çok esmerseniz belki çok sırıtabilir. Ancak ben zaten oldukça beyazım bu yüzden ben baya yakıştırıyorum kendime. Mesela Browbone 1 daha az pigmentli ve daha sarımtırak gibi, o yüzden onu pek kullanmadım. Ancak o da oldukça hoş bir renk. Ama bir Browbone 2 değil tabi ki.
(NOT: Bu fotoğrafı Aralık ayında çekmiştim. Şuan Browbone 2 baya kullanılmış bir halde)

Eyelid farları pek kullanmadım. Kullandığım zaten sadece pembe olan Eyelid 1. Oldukça hoş bir pembesi var. Yine harika pigmentasyonlu. Ama ben daha krem kahve tonları severim. O yüzden çok kullanamadım. Ancak Eyelid 2 ye elimi sürmedim desem yeridir. Böyle güzel bir palette böyle bir rengin ne işi var bilemiyorum. Mavi ve yeşil tonları cilt tonuna çok zıt olduğu için geçişler sağlaması çok zor bence. O yüzden pek girişmediğim renkler. Dolayısıyla bu renk doğal makyajın çok uzağından geçiyor. Yeşil far seven bunu da sever belki. Çünkü aslında çok tatlı çim yeşili bir far. Ama benlik değil. En azından şimdilik.

Crease 1 oldukça tatlı bir kahve. Az koyu göz kapakları için göz kapağına da direk sürebilirsiniz. Katlanma bölgesi için simli pek tercih etmesem de güzel oluyor. Crease 2 yi de denemedim ancak bence rengi oldukça hoş. Sadece günlüğe uygun değil o yüzden kullanmadım.

Definer 1 köşe V'nin ucuna gayet güzel oluyor, gözü belirginleştiriyor. (Far sürdüğüm yerleri kendimce belirttiğim ve isimlendirdiğim yazım için "buraya" tıklayabilirsiniz) Kirpik diplerine de az geçilebilir. Ve işte o popüler renk Definer 2. Bunun bu kadar popüler olmasının sebebi normal paletlerdeki renklerden farklı olarak duocolour yani çift renkli olması. Bakış açınıza göre mavi mor hatta hafif koyuyeşilimsi bile denebilir. Ancak dağıtınca çok sıcak bir kahve ortaya çıkıyor. Böylece tek bir farla tüm gözünüze uygulama yapabilirsiniz. Karıştırma fırçasıyla katlanma bölgesine dağıtarak sürünce kahverengi hoş bir geçiş sağlarsınız. Göz kağına da yassı bir fırçayla daha pıt pıt hareketlerle uygularsanız paletteki gibi bir görünüm elde edebilirsiniz. Eyelinerla tamamlarsanız tadından yenmez. Oldukça farklı bir far ve gece için harika. Aşırı koyu değil kesinlikle çok güzel. Gün içinde bile kullanılır bence. Dediğim gibi mavi gibi duruyor ama içindeki o sıcak kahve kullanım kolaylığı sağlıyor. Ancak katlanma bölgesine sürerken azar azar sürüp arttırın çünkü oldukça yoğun bir renk kontrolü kaybetmesi zor. Tozuttuğunu da unutmayın yavaş ve dikkatli uygulama yapın.


Burda da en üstteki iki far da Definer 2. En üstte olanı dağıtarak sürdüm ve o sıcak kahvemsi renk oluştu. Onun altındaki de yassı fırçayla sürülmüş olan.

(NOT: Crease 2 ve Definer 1 sedefli görünümden çok mat far içinde hafif simler var izlenimi veriyor. Ama diğerlerinin hepsi harika parlak sedefli bir görünüm veriyor. Telefonla çektiğim için çok belli olmasa da parlaklık gerçekten güzel)

Kısacası fiyatı uygun, ürünün paketi iyi kapanıyor, farların gramajı çok, pigmentasyonları çok başarılı. Tozutmalarına dikkat etmek gerekiyor sadece. Alın aldırın deme sebebim ise özellikle Browbone 2 ve Definer 2 renklerinin en azından drugstore ürünlerinde benzerlerinin olmaması (pahalı markaları bilemem). Aynı zamanda çok uygun. Sadece Browbone 2 için bile bir daha almayı düşünüyorum çünkü çok fazla kullanıyorum.

Fiyat: 9/10 (sanırım şuan 30 liraya yaklaştı ama hala en uygun büyük paletlerden.)
Fiyat/performans: 10/10
İNDİRİMDE GÖRÜRSENİZ ATIN SEPETİNİZE. Bir şekilde kullanırsınız, herkeste olması gerek bence.
Pigmentasyon: 9/10
Kalıcılık:7/10
Tozutuyor mu: Malesef evet :(
Gramajı nasıl: oldukça fazla
Aynası var mı: Yok
Favori Renklerim: Browbone 2 ve Definer 2
Tavsiye Eder Miyim: EVET!! :)

Beni aynı zamanda instagramdan da takip ederseniz çok sevinirim. -> nealsamweb


5 Mayıs 2017 Cuma

ESTEE LAUDER İKİLİ ÜRÜN: Sumptous Extreme Mascara ve Double-Wear Concealer YORUM


Merhaba! Yine uzun bir aradan sonra karşınızdayım. Sanırım ara vermeden yazmayı ancak finalden sonra başarabileceğim. Bugünkü yazımda Ocak’tan beri severek kullandığım rimeli tanıtmak istiyorum. Ancak ürün çift taraflı olduğu için değerlendirmemi rimel ve concealer olarak ayrı yapıp en son toplu bir yorum yazacağım. Eğer vaktiniz yoksa en alttaki puanlama kısmıma da bakabilirsiniz.

Bu ürünü hepimiz sonbahar-kış sezonu boyunca Boyner’lerde kasa kenarlarında gördük diye düşünüyorum. Buna benzer 10 lira daha ucuz Clinique’in de bir çift taraflı ürünü vardı. Aslında onu kullanıyordum. Çünkü Clinique’in bu rimelini daha önce kullanmıştım ve oldukça sevmiştim. Estee Lauder ürünü ben daha önce hiç kullanmadım. Nedense 39 tl de veresim hiç gelmedi. Almadım bu güzelliği (o zamanlar güzellik olduğunu bilmiyordum tabi). Sonra annem (ki kendisi rimel kullanmaz) bunu almış. Bana gösterdi, bak bunu aldım diye. Ben de tabii havada kaptım. Dedim anne ben bunu bir deneyeyim. O deneyiş o deneyiş. Bende kaldı J Sonra İpek çok beğendi bana da alalım dedi. Ona alırken dedim bir tane de ben alayım, anneme veririm. Aldım. Ancak onu bir türlü veremedim. Sonra bir baktım, karıştırmışım, onu da kullanmışım. Evet, anne bir gün ihtiyacın olursa söyle, sana vereyim onu.



Neyse bu kadar goygoy yeter değil mi? Biraz da incelemeye geçelim. Öncelikle benim bir rimelden beklentimi açıklamam gerekir size. Çünkü her ürün her beklentiyi yeterince karşılamayabilir. Herkesin zevki farklıdır. Benim kirpiklerim genel olarak uzun, siyah ve kıvrıktır. Sık değiller hatta dökülünce çok seyrek olabiliyorlar. Bu sebepten ötürü ben rimelden kıvırmasını beklemem. Kıvırmıyorsa da anlamam. Ancak altın bir özellik vardır ki o yoksa benim için çöptür o rimel: tek tek ayırması. Öyle topak topak yapıştıran rimellerden gerçekten nefret ediyorum. Rimel dediğin ayıracak onları. Bunu yapan çoğu rimel de böyle seyrek ve uzun bir görüntü bırakıyor. Benim ihtiyacım olansa ayırması ve aynı zamanda dolgunluk vermesi. O yüzden benim aşık olduğum bir rimel kıvırmıyorsa ve sizin düz kirpikleriniz varsa sizi mutlu etmeyebilir. Şimdi başlayalım:


Sumptuous Extreme Lash Multiplying Volume Mascara



Öncelikle yapıdan başlayalım. Fırçası yukarıda da gördüğünüz gibi koni şeklinde ve oldukça büyük. Bu şekli sayesinde tek seferde birçok kirpiği kavrayabiliyor. Aynı zamanda koni şeklinde olması en dışta kenar kirpikleri bile kavramasını sağlıyor. (Ancak ben sadece sağ elimle uygulayabildiğim için sadece sağ gözümün kenar kısmına fırçanın kalın kısmı geliyor ve cidden o kelebek etkisi oluyor. Sol gözümde tutuşumdan dolayı ince kısmı geliyor. Ancak en son pek beceremesem de sağ elimle ters tutup kalın kısmıyla kenar kirpiklere bir ulaşmayı deniyorum. Dediğim gibi bu bana ait bir sorun. ) Fırçanın büyük olması ise gerçekten sabırlı olmanızı gerektiriyor, kontrolü çok sizde değil her an gözünüzün başka noktasına değip siyah nokta bırabakabiliyor. En kötü kulak çubuğuyla silinir tabi.



Kılları uzun böylece kirpikler güzelce arasında giriyor ve çok iyi tarıyor. Oldukça siyah bir rimel. Ve gerçekten harika dolgunluk veriyor. Kıvırıyor mu dediğim gibi bilmiyorum. Ancak çevremdeki insanlara denetip en kısa zamanda ekleyeceğim buraya. Mükemmel sonuç için ise aşağıda anlatacağım gibi uygulamanızı tavsiye ederim:

Öncelikle maskara uygulamak oldukça titiz bir iş bence. Yavaş olmak ve sabırlı davranmak gerek. Bu ürünün fırçasını çıkardıktan sonra uç kısmında fazla ürün varsa kabın ağzına doğru bir sıyırın. Sonra fırçayı kirpiklerinize ön taraftan yerleştirin ve kısa hareketlerle sık bir şekilde dipleri tarayın, uçlara çok gelmeyin. Bu şekilde hem kirpiklerinizi dipten dolgunluk vereceksiniz hem de baştan onları ayırmış olacaksınız (zaten kirpikleriniz uzunsa doğal bir görüntü için bu adımda bırakabilirsiniz). Tüm kirpik tellerine ulaştıktan sonra bu sefer fırçayı kirpiklerinizin arkasına koyup kavrayarak çevirin. Böylece biraz kıvıracaksınız ve yoğun bir uygulama elde edeceksiniz. Daha kıvrık olması için ön taraftan uçları geriye doğru bastırabilirsiniz. Dış kenar kirpiklere yeterli ürün gelmediyse fırçanın ucuyla oraları da belirginleştirmeyi unutmayın. Böylece badem göz şekline erişeceksiniz. En önemlisi ise daha doğal ve topaksız bir sonuç için bitmiş bir maskara fırçası ya da boş bir buna benzer fırçayla arkadan kıvırarak ve önden de biraz tarayarak fazla ürünü almak, homojen dağıtmak. Bence gözlerin beauty blender’ı da boş bir fırça. Daha yoğun bir uygulama için başa dönüp aynı adımları bir daha uygulayın. Gerçekten dolgun ve ayrık kirpikler elde edeceksiniz, bana güvenin :). Aynı zamanda alt kirpiklerinize de isterseniz fırçayı üstten ufaktan değdirerek bile iyi bir sonuç elde edebilirsiniz.




Maskaranın yapısına gelirsek: Öncelikle ürün ne çok uzun süre ıslak kalıyor ne de hemen kuruyor. Sürmek için çok ideal bir kuruma süresine sahip. Kuruduktan sonra ise kirpiklere oldukça iyi yapışıyor. Gün boyu size eşlik ediyor. Ancak waterproof falan değil. O yüzden ağlarsanız elbette akacaktır. Çıkarması çok kolay değil. Ancak en sevdiğim göz makyaj temizleyicimin üstesinden gelmeyeceği bir ürün de değil. Doğru teknikle kirpiklerinizi yolmadan rahatça çıkarabilirsiniz. Temizleyiciyi ve benim nasıl çıkardığımı en kısa zamanda yazacağım. Tek sıkıntısı tabi ki orijinal boy olmadığı için çabuk bitecek olması. Bir yıl gitmez diye düşünüyorum. Ama yine de boyutuna göre oldukça iyi iş çıkarıyor. Bir gün umarım böyle muhteşem bir indirim falan olur da orijinal boyunu rahatça alırım (ALAMADI).


Bu üründeki rengi 01 Extreme Black (gerçekten de harika yoğun bir siyah). Açıkçası gidip orijinal boyutunun başka renkleri var mı incelemedim. Mesela extreme olmayan siyahı ya da kahverengi gibi. Ama vardır diye düşünüyorum.

Gözlerim aşırı alerjik değiller ancak bazı ürünler rahatsız ediyor tabi. Bu maskarada öyle bir sıkıntı yaşamadım. Kirpiklerim zaten dökülürler. Ama bazı maskaralar uzun vadede aşırı döker. Bu dökmedi. Tabi her gün sürmemek arada dinlendirmek lazım. Haftada maksimum iki ya da üç gün makyaj yapan biriyim.

Son olarak ben gerçekten bu maskaraya bayılıyorum. Böyle aman aman olağanüstü bir yanı yok. Ancak bu zamana kadar kullandığım diğer maskaralardan çok daha fazla dolgunluk verdiğini düşünüyorum. Gerçekten de kirpik ekliyormuş gibi. Tam aradığım gibi bir şey. Mesela Maybelline Lash Sensational’ı da severim, o da ayrık ayrık yapar ama bunun kadar dolgunluk veremiyor doğallığı kaybetmeden. İpek de benimle aynı görüşte. Hatta geçen Boyner’e gittiğimizde bir yerlerde görsek de depolasak diye baktık ama göremedik.

Şimdi diğer kısmına yani Concealar’a geçelim.

Double-Wear Stay-in-Place Flawless Concealer



Hala o muhteşem Mac Prolongwear’ı denemedim. Daha drugstore’cu bir insanım ben. Bu yüzden rahatlıkla söyleyebilirim ki bu zamana kadar kullandığım en kapatıcı concealar bu. Oldukça kalın bir yapısı var ama sürmesi rahat ve böyle pek bir ağırlık yapmıyor gözde. Ancak kuruttuğu bir gerçek. O yüzden kesinlikle önce nemlendirici kullanılması gerekir. İlk bir iki seferde bir sıkıntı çıkmaz tabi ama eğer düzenli kullanırsanız ve zaten kurumaya meyilliyseniz kesinlikle daha kurutacaktır bu ürün. Klasik sünger aplikatörü var. Onun dışında gerçekten pürüzsüz (Flawless) bir uygulama sağlıyor ve sonra da yerinde kalıyor (Stay-in-Place). Yani adının hakkını veriyor. Beni tek üzen yanı böyle güzel yapıda bir ürünün çizgilere dolması oldu. Ancak garip bir şekilde uygulamadan kısa süre sonra doluyor ve onu yayarsanız bir daha dolma yapmıyor. Tabi primer falan önler mi bilmiyorum bu dolma yapmasını. Çünkü primer’ım yok benim öyle göz için özel. İşe gerçekten yarıyorlar mı bilmiyorum. Ama dediğim gibi ikinci kez dolma yapmıyor.




Buraya kadar baya iyi gitti aslında. Ama açık tenliler için kötü haber. Bu ürün standart ve renk seçemiyoruz. Buradaki tonu 02 Light Medium. Oldukça sarı alt tonlu olduğunu belirtmeliyim. İlk sürüldüğünde biraz koyu kalıyor bende. Ama gayet tolere edilesi. Zaten cildim renginde bir fondöten bulamadığımdan ucuz ve güzel fondötenlerim de biraz koyu öyle çok da fark edilmiyor. Ancak acı son. Oksitleniyor. Maalesef. Durunca çok daha sararıp koyulaşıyor. Zaten aydınlatmasını beklemiyordum ama biraz fazla koyu kalıyor bana. Ama mesela İpek gibi normal açık tenliyseniz ve pempe alt tonlu değilseniz bu ikili ürün sizin için biçilmiş kaftan. Ben hala arada kullanıyorum dediğim gibi fondötenlerim de koyu zaten. Ama maskarasını kullandığım kadar sık kullanamıyorum bu tarafı. Bronzluktan açıldığım ekim kasım döneminde kullanmak için bir kenarda bekliyor şuan. Ürün olarak hani param var ayrı alacağım derseniz 01’ini denemedim. Onun tonu tutarsa hoş bir concealer. Ama vazgeçilmez mi tek başına? Hayır.


                                                Oksitlenince



Aşağıdaki resimde makyajsız ile concealer ve mascara uygulanmış gözüm arasındaki farkı açıkça görebilirsiniz. 

Üstteki makyajsız alttaki concealer+rimel



Üstteki makyajsız alttaki concealer+rimel


Sağdaki makyajsız soldaki concealer+rimel

Concealer'ı dağıtmadan önce

Sadece concealer

Bu makyajı yaparken sadece concealer ve rimel kullandım. Normal günlük makyajımda artık olarak kirpiklerime kalem çekiyorum (koyu kahve veya siyah). Böylece kirpikler çok daha dolgun ve göz şekilli gözükecektir.

Toparlamak gerekirse (en uzun yazım bu oldu galiba), benim asıl sevdiğim tarafı maskara kısmı, sırf onun için gider bir tane daha alırım. Bu maskara tek başına ne kadar bilmiyorum ama 100’den aşağı değildir. Concealer biraz koyu kalsa da iyi kapatıyor, güzel dağılıyor o yandan da avantajlı. Fiyatı da 39 tl. Çok ucuz değil tabi ama bence değiyor. Hele çok açık tenli değilseniz her kuruşuna değer.



Puanlama/Yorum

Genel olarak Ürün
Fiyat: 8/10 (39 tl)
Fiyat/Performans: 9/10
Bulunabilirlik: Boynerlerde vardı. Sanırım artık yok L
Tavsiye Eder Miyim: Evet, maskara benim aşkım çünkü.

Sumptuous Extreme Lash Multiplying Volume Mascara
Dolgunluk veriyor mu: Çok iyi bir şekilde
Tek tek ayrıyor mu: Evet
Kalıcı mı: Yeterince
Yeterince siyah mı: Evet
Ayrıca alınır mı: Biraz param olsun gidip alacağım pahalı maskara kesinlikle bu olur.
İkili üründeki miktarı nasıl: Biraz az, sürekli kullanımda 6-7 ay gider bence.


Double-Wear Stay-in-Place Flawless Concealer
Kapatıcılık: 9/10
Kurutuyor mu: Evet
Homojen yayılıyor mu: Evet
Üründeki 02 tonu çok açık tenlilere uygun mu: Pek değil
Oksitleniyor mu: Maalesef evet :(
Ayrıca alınır mı: 01 tonunu denemek lazım. O da oksitlenip koyulaşıyorsa kesinlikle değmez.

Uzun lafın kısası görürseniz alın. Maskarası harika. Pişman olmazsınız.

Beni aynı zamanda instagramdan da takip ederseniz çok sevinirim. -> nealsamweb


Not: Yazı boyunca bir rimel bir maskara dedim, farkındayım. Farkları var mı bilmiyorum ama benim için yok. İçimden geldiği gibi yazdım ve sonra tek tek değiştirmeye de üşendim açıkçası. :)

22 Ocak 2017 Pazar

L'Oréal Paris Infallible 24h Fondöten İnceleme


Merhaba, bugünkü yazımda sizlere geçen hafta aldığım L'oréal Paris'in Infallible Fondötenini tanıtacağım. Eğer vaktiniz yoksa aşağıdaki puanlama kısmıma da bakabilirsiniz.

Benim cildim genel olarak karma-yağlı bir cilt. Ancak zaman zaman yağlıya zaman zaman da çok kuruya dönebiliyor. Son zamanlarda yağı kontrol altına alan ürünler de kullandığımdan kuru bir cildim vardı.

Benim cilt ürünlerine bakış açımsa şu: BB Krem'in fondötenden daha hafif olduğuna asla inanmıyorum. Eğer cildime bir şey süreceksem, o gözenekler tıkanacaksa bir kere adam gibi bir fondöten tıkasın ki bari güzel bir cilt elde edeyim kafasındayım. Öyle kapatıcılığı az bir fondöten de beni kesmiyor açıkcası. Cildimdeki kızarıklık ve sivilce izlerini kapatması lazım. Bu zamana kadar en sevdiğim fondöten annemden kaptığım Lancome'un Teint Miracle. Yapısına bayılıyorum. Yoğun krem gibi ama asla "cakey" olmuyor. Cildime parmakla uyguluyorum ve kendiliğinden güzelce dağılıyor ve çok düzgün bir yapı oluşturuyor. Tek kötü yanı bir saat sonra bile cildimi sürdüğüm her yere leke bulaşıyor. Saatlerce ciltte duruyor ancak dediğim gibi cilde yapışmıyor.

O fondötenim bitmeye başladı ve malum çok pahalı. Watsons/Gratis seviyesinde bir fondöten arayışına girdim. Ben de daha önceden True Match vardı ancak sevmedim onu. Onu da yakın eklerim siteye. İyi kapatıcı bir fondöten istiyorum dedim. Watsons'ta çalışan arkadaş bana bunu önerdi. Bir ürün daha alırsam ayna hediye edeceğini söyledi. Bir de göz kalemi aldım. Neyse ürüne gelirsek:



Kutusu gayet güzel. Ambalaj renkleri hoşuma gitti. Ben pompa kutuları her zaman daha çok sevmişimdir. Bu yüzden gözümde bir artı bu. Sanırım gerçek fiyatı 50'lerde bir şey. Ancak 30 lira gibi bir fiyata aldım Watsons'taki indirimden.



Bendeki rengi 125 NATURAL ROSE. En açık rengi. Yalnız sizi ROSE demesi yanıltmasın. Hayatımda gördüğüm en sarı alt tonlu fondöten. İşte bu, bu fondötendeki en büyük EKSİ. Ben aslında pembe alt tonlu bir cilde sahibim. Fondöten oldukça farklı tonda kalıyor. Ancak boynumdan sonrası yazları düzenli bronzlaşmanın verdiği etkiyle daha sarı. Bu yüzden eşitlik sağlıyor denilebilir. Ama daha pembe bir insan olsaydım uymazdı. Aynı zamanda koyu bence bir serinin en açık tonuna göre. Ve asla ve aslaaa ROSE değil. Hangi akla hizmet rose adını hele hele "natural"ı verdiler, anlamadım.



Kapatıcılığına gelirsek çok başarılı. Gerçektende ciltteki kusurların büyük çoğunluğunu örtüyor. Yoğun bir yapısı var. Cilde oturuşu Lancome kadar başarılı olmasa da bence oldukça iyi. Yalnız kalıcı olduğundan çabuk yedirmek gerekiyor. Yoksa cilde yerleştiğinden dağıtması zaman geçtikçe zorlaşıyor. Yani evet kalıcı. Cilde sürünce kalıyor. En güzel yanı da bu. Kıyafete bulaşma olasılığı da oldukça azalıyor. Hiç bulaşmıyor diyemem ama bence iyi oturuyor. Tabi bu kalıcılık bir zorluğu da beraberinde getiriyor: cildi bu fondötenden tamamen arındıramama. Temizlemesi gerçekten zor. Waterproof temizleyiciler işinizi biraz kolaylaştıracaktır. Ama sakın misel sularla temizlemeye çalışmayın. Asla tam temizlemez onlar, çok uğraşırsınız.

Soldakine fondöten uyguladım, sağdakinde herhangi bir ürün yok. Görüldüğü üzere damarlarımı bile oldukça iyi kapattı. Ama işte malesef biraz sarı.



Fiyat: 7/10  (50 tl civarı)
İndirimli Fiyat: 8,5/10 (30 tl civarı)
Fiyat/Performans: 7,5/10
İndirimli Fiyat/Performans: 9/10
Kapatıcılık: 9/10
Kalıcılık: 9/10
Temizlenebilirlik: 5/10 (Fazla kalıcı)
Ambalaj: Pompalı gayet güzel
Cilde güzel dağılıyor mu: %90
En büyük dezavantajı: En açık rengi fazla sarı alt tonlu ve bence biraz da koyu. 
Tavsiye Eder Miyim: Çok pembe beyaz değilseniz ve fondötenden beklentiniz iyi kapatması ve kalmasıysa EVET. Çünkü yüze harika oturuyor, kusurları yok ediyor ancak ağır bir fondöten. Benim şuan makyaj yaptığımda kullandığım fondöten bu. Memnunum. Ama bir ay boyunca her gün de kullanılmaz gibi sanki.

NOT: Sivilce konusuna elirsek bende ek olarak bir sivilce yapmadı. Zaten her türlü BB, Tint, Fondöten gözeneklerimi tıkar, cildime iyi gelmez. Bunu çok temizlemeye uğraşmamama rağmen yapmadı. Ancak 4. günden sonra biraz temizlesem ve Benzamycin'imi sürsem iyi olacak gibi. Korkulacak kadar etkisi yok ama. Tabi ki bu benim cildimdeki etkisi. Herkeste farklı olabilir.

Beni aynı zamanda instagramdan da takip ederseniz çok sevinirim. -> nealsamweb

NOT: Artık ultimate beyazlığa ulaştığımdan kesinlikle kullanamıyorum çok koyu kalıyor :(